Bediüzzamanin Sir Katibi Mehmed Feyzi Efendi

Kastamonu bir mübarek belde. On yedi bin evliya ve Anadolunun dört maneviyat büyügünden biri, Saban-i Veli Hazretleri onun sinesinde barinmakta. O mübarekleri temsilen, Üstad Bediüzzamana gönül veren, talebe olan büyük bir veli ve alim bir zattir Mehmed Feyzi Efendi. Bu bagliligi, yakinligi ve teslimiyeti ile o büyük müceddidin Sir Katibi olma serefine nail oldu. Üstadin Kastamonuda kaldigi yedi yil boyunca, gece gündüz hep hizmetinde kaldi. Uzun ve soguk kis gecelerinde, yazin yemyesil agac ve cayirlarla kapli dag ve ormanlarinda Üstadin nice deruni ve ulvi hallerine sahit oldu. Denizli ve Afyon Hapishanelerinde Üstadinin yani basindaydi. Islam davasi icin cile ceken asrin kahramanlari safinda yerini almisti. Hayattaki yegane iftihar vesilesi Risale-i Nura ve Üstadina hizmet etmek, bu vesileyle essiz mazhariyetlere nail olabilmekti. Üstad ise bu güzide talebesinin faziletini, Selef-i salihin, Mehmed Feyzi gibi bir talebem olduguna gipta ediyorlar ifadesiyle dile getirmisti. Mehmed Feyzi Efendi, kazandigi manevi mertebeyi Üstadin verdigi icazetle de taclandirdi. Elde ettigi böylesi ilmi servet ve zenginligi, gerek yurt icinden gerek yurt disindan, her kesimden ziyaretine gelenlere cömertce sundu. Abdullah Yegin Agabeyin ifadesiyle, Risale-i Nur Üniversitesinin Bir Fakültesi konumunda olan evinin kösesinde, yanina gelen herkese manevi ziyafetler verdi. Hayatlarindayken anlasilamamak, büyük zatlarin kaderi olsa gerek. Bu kitapta hayat ve hatiralariyla manevi simasina isik tutmaya calistigimiz Mehmed Feyzi Efendi de bu kaderi paylasanlardan birisidir ne yazik ki. Bu calismanin, onun daha iyi anlasilmasina yardim edecek ve pak ruhunu memnun edecek bir adim olmasini niyaz ediyor, ona karsi olan vefa borcumuzun bir geregi sayiyorum.